Öğretmenlik kuşkusuz zor bir meslek. O kadar öğrenciyle uğraşıp sürekli kendi motivasyonunu sağlam tutmak, her hareketinle örnek alındığını bilmek, ona göre davranmak ve sinirlerine hakim olmak mümkün olunamayabiliyor.
İşte tam bu anlarda kimi zaman istemeden kimi zaman da karşı tarafı üzeceğini tahmin etmeden bir takım sözle söylenebiliyor.
Şöyle bir okul yıllarımı göz önüne getirdim ve öğrencileri üzen sözleri derleyip sizlere sunmak istedim.
Elbette burada amacım yargılama yapmak değil sadece bazı şeyleri şu an gözünüzün önüne getirerek yüzünüzde ufak bir tebessüm oluşturmasını sağlamak istiyorum:
İşim var, sonra gel
Sadece öğrencilerin değil yetişkin olarak bizlerin de sevmediği bir ifade. Kısa cümleyle işim var, uğraşamam cümlesi eminim size de itici geliyordur. Öğrenciler kimi zaman topluluk önünde öğretmeniyle konuşamayabilir ya da kendisinin özel söyleyeceği bazı şeyler olabilir. Bu yüzden zaten çekine çekine yanınıza gelmiş bir öğrenciyi bu şekilde bir ifadeyle kırabilirsiniz.
Uzmanların küçük yaştaki çocukları bile dinleyin, zaman ayırın dediğini göz önünde bulundurursak okul çağındaki çocukları da dinlemeyi ihmal etmemek gerekir.
Cümleyi biraz daha uzatarak:
Acil değilse daha uygun bir zamanda görüşelim denilebilir.
►► Okula dilekçe nasıl yazılır
Senin abin/ablan senden daha iyiydi
Ailemizin sıklıkla yaptığı “elalemin çocuğu şöyle” ifadesinin öğretmenler tarafından dile getirilmiş halidir. Uzun yıllar aynı okulda görev yapan öğretmenler çoğu zaman aynı ailenin bir kaç çocuğunu okutabiliyor. Böyle bir durumda zihninde ister istemez bir karşılaştırma yapabiliyor.
Bu şekilde karşılaştırma yapmak öğrenciyi en derinden etkileyen ve kendini aptal hissettiren bir ifadedir. Yapılan karşılaştırma daha sonra ortaya çıkacak bir problemin başlangıcı olacaktır.
Bu talebin, kurallara karşı
Kurallar elbette toplu yaşamın vazgeçilmezi. Yapılacak çalışmaları kuralların izin verdiği ölçülerde tamamlamak hepimizin sorumluluğu. Yalnız her durumda “yasak, kurallara aykırı” ifadesi kullanmak itici gelebilir.
Bir başka deyişle daha doğru ifade kullanılarak kurallara uygun hale gelecek davranış en baştan kestirilip atılmış olur.
Bunun yerine “kurallar/yönetmelik çerçevesinde ihtiyacını nasıl gideririz ona bakalım” söylemi daha hoş olacaktır.
Sıfır veririm
Hepimizin bildiği gibi not sadece öğrencinin bilgisini ölçen bir araçtır. Notu bir tehdit aracı olarak kullanmak öğrencilerin çalışma şevkini kırar ve bazı öğrencilerin sadece not için çalışmasına yol açar.
Öğrenci bu çıkış karşısında “0 verin hocam” deme cesaretini göstermesi pek de mümkün gözükmüyor.
Kağıdında hata yoksa puan kırarım
Sınav sonuçları açıklandığında eğer beklenilen notu alamadıysa öğrenci kağıdını görmek için öğretmeninde izin ister. Fakat öğretmeni uğraşmak istemediği ve kendinden emin olduğu gerekçesiyle eğer hata yoksa puan kırarım türün bir ifade söyler.
Bu durum öğrencinin sorgulama yeteneğini köreltir. Biliyorum ki her öğrenci gerçekten notunu merak ettiği için kağıdını istemiyor ama gerçek niyeti kontrol etmek olan öğrenciler de kurunun yanında yaş yanıyor misali zor durumda kalıyor.
Son Sözler
Öğretmen olan okuyucularımın “Böyle yazması ne kolay, gel de seni dinlemeyen 30-40 kişilik sınıfta ders anlat” diye serzenişte bulunduğunu duyar gibiyim.
Sınıf düzenini sağlamada elbette zorlanıp en zayıf anınızda bunları söylüyor olabilirsiniz. Fakat şöyle bir düşündüğünüzde insan psikolojisi olarak sanırım bunların doğru olmadığı konusunda bana katılıyorsunuzdur.
Ne dersiniz öğrenci okuyucularım? Sizi üzen öğretmen sözleri için ekleyeceğiniz başka ifadeler var mıdır ?
Şu işim var sonra gel olayına hep ayar olmuşumdur :(Neyse duyguarımıza tercüman olduğunuz için teşekkürler :)
YanıtlaSilBir öğretmen olarak bunları yapmam ama en çok söylenenlerin arasında kapa artık çeneni lafı başı çekmeli :)
YanıtlaSilEvet o da var fakat hani hakaret ve bir davranış olmadığı için eklemek istemedim. Öğretmenin kapa çeneni demesinden daha doğal bir şey yok galiba :)
SilYazı hakkındaki görüşleriniz sizden sonrakiler için önemli olacaktır.